İnsandan bağımsız olarak hareket edebilen, öğrenebilen ve öğrendiklerini tecrübe edebilen makineler olarak tanımlanabilecek yapay zekaya sahip robotların tabi olacağı hukuk kuralları tartışılmaya başlamıştır. Özellikle AB hukuku kapsamında bakıldığında, konuya büyük yatırımlar yapan Avrupa Birliği kapsamında üye devletlerin birbirinden bağımsız olarak kural koymaları, AB’nin temel amaçlarından olan malların serbest dolaşımı önünde büyük engel teşkil edebileceği gibi gümrük birliği çerçevesinde Türkiye ile olan ticarette de büyük sorunları beraberinde getirecektir. Bu kapsamda yapay zekaya sahip robotların ne olduğunu açıklayacak olursak, kendi kendine karar alabilme mekanizmasına sahip olan, farklı süreçleri değerlendirip içerisinde bulunduğu duruma göre seçim yapabilen, insan müdahalesine gerek duymayan makineler olarak düşünebiliriz.

Özellikle günümüzde insanların en büyük korkularından biri, herhangi bir ruhu olmayan iyiyi ve kötüyü ayırt edemeyeceği düşünülen bu robotların hayatımıza oluşturabileceği etkilerdir. Bu hususta belirtmem gerekir ki, oluşabilecek riskler kapsamında, yapay zekaya sahip robotların programlanma aşamasında, insana zarar vermemeleri gerektiği öğretilmelidir. Tecrübe edinip bu tecrübeleri ile hareket edebilecek olan yapay zekaya sahip robotlara bu eğitimin verilmesi durumunda en azından insanların içini biraz olsun rahatlatabilecek konumda olabileceğimizden söz edilebilecektir.

Sorumluluk ve Elektronik Kişilik

Günümüzde hukuk sistemleri açısından bakıldığında ise gerek Tüketiciyi koruma kanunu gerekse AB hukuku mevzuatları açısından, yapay zekaya sahip robotların meydana getirdiği zararlardan üreticinin kusursuz sorumluluğunun doğacağı aşikardır. Özellikle otonom araçlara büyük yatırımlar yapan şirketlerin, arabanın tamamen kendi isteği ile meydana getirdiği zararlardan sorumlu tutulması büyük haksızlıkları beraberinde getirecektir.

Yapay zekaya sahip robotlara belirli hukuki kişilik verilmesi yoluna gidilebilir.  Bu robotlara öznellik tanınmadığı durumlarda kendi hareketlerinden dolayı sorumlu tutulamayacakları ancak bahsettiğimiz üzere kişilik tanınması halinde hukuki sorumluluklarının belirlenmesinde öznellik seviyeleri belirleyici olacaktır. Örneğin bu durum, tamamen bağımsız hareket eden yapay zekaya sahip robotlar ile yapay zekaya sahip olmasına rağmen insan ile birlikte çalışan ve denetlenen bir robot arasındaki sorumluluk üzerinde etkili olacaktır.

Sorumluluk konusu düzenlenirken, robotik gelişmelerin ticari alanlarda gelişmesinin önü açılmalı, bu düzenlemeler yapılırken de kamu güvenliği ile kişisel hak ve özgürlükler garanti altına alınmalıdır.

Yapay zekaya sahip robotlara ilişkin kişilik tartışmalarına baktığımızda ise, bu robotların, duyguları ve ruhları olmadığından kişilik tanınamayacağı ancak mal statüsü ile kişilik verilmesi arasında düşünülebilecek elektronik statünün verilmesi şimdilik belirli problemlerin üstesinden gelebilecektir. Tüzel kişilik tanınması şeklinde olabilecek elektronik kişiliğin günümüzde robotlara ait bir malvarlığı tanınması şeklinde düzenlenerek, üretiminden sorumlu kişiler tarafından oluşturulabileceği bununla birlikte robotların bir zarara neden olması halinde ise zararın, oluşturulan bu malvarlığından özgülenebileceği düşünülmektedir.