T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

Esas No: 2010/15248 Karar No: 2010/28616 Karar Tarihi: 02.12.2010

ŞİKAYET DAVASI – İCRA EMRİNİN VEKİL YERİNE ASİLLERE TEBLİĞ OLUNDUĞU – USULSÜZ TEBLİĞ İLE İLGİLİ BEYAN TARİHİNİN TEBLİĞ TARİHİ KABUL EDİLEMEYECEĞİ – BORÇLU ASİLLERE ÇIKARTILAN İCRA EMRİ TEBLİĞ İŞLEMİNİN İPTALİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Takip dosyasında icra emrinin vekil yerine asillere tebliğ olunması açıkça kanuna aykırıdır. Vekile çıkarılmış bir tebligat bulunmadığına göre usulsüz tebliğ ile ilgili beyan tarihinin tebliğ tarihi kabul edilemeyeceğinin gözetilerek borçlu asillere çıkartılan icra emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekir.

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı tarafından borçlular hakkında ilama dayalı olarak icra takibi başlatılmış, borçlular vekili, icra emrinin vekil yerine borçlu asillere tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek icra emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, borçluların icra emrinin geri bırakılması gibi taleplerinin olması halinde, bu taleplerini de aynı şikayet dilekçesinde yapma imkanları olduğu halde, bunun yapılmadığı, şikayet dilekçesinde ileri sürülen bu sebebe bağlı olarak icra emrinin iptal edilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

7201 Sayılı Tebligat Kanununun 11. Avukatlık Kanununun 41 ve HUMKun 62 ve 68. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur.

Takip dosyasında icra emrinin vekil yerine asillere tebliğ olunması anılan yasa hükümlerine aykırıdır. Vekile çıkarılmış bir tebligat bulunmadığına göre usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 sayılı Tebligat Yasasının 32. maddesinin somut olayda uygulama yeri de bulunmamaktadır.

O halde mahkemece borçlu asillere çıkartılan icra emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle şikayetin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMKun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 02.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.