T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

Esas No: 2012/2126 Karar No: 2012/2607 Karar Tarihi: 14.02.2012

BOŞANMA DAVASI – BOŞANMAYA NEDEN OLAN OLAYLARDA DAVACI VE DAVALININ EŞİT KUSURLU OLDUĞU – EŞİT KUSURLU DAVACI İÇİN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİNİN İSABETSİZ OLUŞU – DAVACI KADININ MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNİN REDDİ GEREKTİĞİ

ÖZET: Boşanmaya neden olan olaylarda davacı ve davalının eşit kusurlu olduğu gerçekleştiğine göre eşit kusurlu davacı için maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir. Bu sebeple davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş: bozmayı gerektirmiştir.

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği düşünüldü:

Karar: 1- Mahkemece davalı koca ağır kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de: yapılan soruşturma ve toplanan delillerden en son Çanakkale 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2009/603 -558 Esas ve Karar sayılı kararına esas teşkil eden davalı kocanın eşini dövmesi olayından sonra tarafların barışıp bir arada yaşadıkları; böylece davacı kadının bu olayı affettiği en azından hoşgörüyle karşılamış sayılması gerektiği: yine davacı kadın tarafından ileri sürülen eşinin fiziksel şiddet uygulaması sonucu çocuğunu düşürdüğü iddiasına dair Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/49531 soruşturma sayılı kararıyla da davalı koca hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Affedilmiş veya hoşgörüyle karşılanmış olaylara, boşanma nedeni olarak dayanılamaz. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadın kocasının fiziksel şiddetine maruz kalma olayına, boşanma nedeni olarak dayanma imkanını yitirmiştir. En son olayda ise tarafların birbirlerine karşılıklı olarak ağır sözlerle hakaret ettikleri bu olay sonucu tarafların fiilen ayrı yaşamaya başladıkları ve bu sebeple evlilik birliğinin iki tarafın eşit kusurlu bu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığı, boşanma koşullarının (T.M.K.md. 166/1) gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken: evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalının ağır kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de: tarafların aynı oranda kusurlu olduğu gerçekleştiğine göre, verilen boşanma kararı bu sebeple sonucu itibarıyla doğru olup: davalının bu yöne dair temyiz itirazlarının reddiyle boşanmaya dair hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekmiş (H.U.M.K.md.438/7) ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2- Boşanmaya neden olan olaylarda davacı ve davalının eşit kusurlu olduğu gerçekleştiğine göre eşit kusurlu davacı için maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir (T.M.K. md. 174/1-2). Bu sebeple davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuş: bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeple maddi ve manevi tazminata dair bölümlerinin bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarda 1. bentte açıklanan sebeple boşanma hükmünün gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına, temyiz peşin harcının istenmesi halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile, 14.02.2012 tarihinde karar verildi.

Önceden affedilmiş veya hoşgörü ile karşılanmış olaylara dayanılarak boşanma davası açılamaz.