T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi

Esas No: 2019/2013 Karar No: 2020/389 Karar Tarihi: 11.02.2020

ESER SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN DAVA – İSPAT KÜLFETİ DAVACI ÜZERİNDE OLUP DAVACININ İDDİASINI İSPAT ETMESİ GEREĞİ – SENEDE KARŞI İLERİ SÜRÜLEBİLECEK İDDİANIN SENETLE İSPATI ZORUNLULUĞU – HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: İspat külfeti davacı üzerinde olup, davacının iddiasını ispat etmesi gerekir. HMK 200/1. maddesi gereğince senede karşı ileri sürülebilecek iddianın senetle ispatı zorunludur. Bu nedenle davacının iddiasını bu ölçüde kesin bir delille ispat etmesi gerekmektedir. Bu hususlar dikkate alınmadan yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.

(6100 S. K. m. 200)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı yüklenici vekili; davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasında 18.06.2010 tarihli …, …, …Köyünde 104 büyükbaş süt ahırı veya diğer büyükbaş süt sığırcılığı ile ilgili inşaatların davacı tarafından yapılması amacıyla sözleşme imzalandığını, dava dışı … Proje Danışmanlık Ofisi’nin de sözleşmeyi danışman sıfatıyla imzaladığını, sözleşme gereğince yüklenicinin doğmuş ve doğacak tüm alacakları ile ilgili olarak … Danışma Ofisi tarafından hakediş düzenleneceğini ve düzenlenen hakedişlerin iş sahibi davalı tarafından davacı yükleniciye ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacı tarafından işin tamamlanıp teslim edildiğini, … Danışma Ofisi tarafından 213.758,32 TL hakediş düzenlenmesine rağmen davacıya ödenmediğini beyanla 213.758,32 TL alacağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı iş sahibi vekili; sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığını, … Proje Danışmanlık Ofisi ile davacının birlikte hareket ettiklerini, inşaatın sadece temelinin atıldığını, inşaatın davalı tarafından tamamlandığını, davacıya toplamda 150.000,00 TL iş bedelinin de ödendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 10.04.2019 tarih, 2019/176 Esas, 2019/235 karar sayılı ilamı ile kararın kaldırılarak davanın 208.858,53 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde davalı vekilince temyiz olunmuştur. Davacı yüklenici davasında ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsilini istemiş ise de; yapılan yargılama sırasında davalı tarafından sunulan 01.07.2011 tarihli fatura arkasında yapılan iş karşılığı nakit olarak 220.070,00 TL ödendiği kaydının bulunduğu anlaşılmış, davacı tarafından imza inkar edilmemiş, banka kredisi çekilmesini temin için imzalandığı açıklanmıştır. Beyanın içeriği dikkate alındığında borca son veren bir belge olup her zaman ileri sürülmesi de mümkündür. Bu beyan karşısında ispat külfeti davacı üzerinde olup, davacının iddiasını ispat etmesi gerekir. HMK 200/1. maddesi gereğince senede karşı ileri sürülebilecek iddianın senetle ispatı zorunludur. Bu nedenle davacının iddiasını bu ölçüde kesin bir delille ispat etmesi gerekmektedir. Bu hususlar dikkate alınmadan yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne, karardan bir örneğinin ise ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 11.02.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.