T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

Esas No: 2016/13524 Karar No: 2016/12659 Karar Tarihi: 28.06.2016

BOŞANMA DAVASI – DAVACI BABANIN VELAYET GÖREVİNİ ÜSTLENMESİNE ENGEL BİR DURUMUNUN BULUNMADIĞI – ANNENİN ÇOCUK ÜZERİNDEKİ VELAYETİNİN KALDIRILMASINA ÇOCUK İÇİN VASİ ATANMASI İÇİN İHBARDA BULUNMASINA KARAR VERİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ – HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Dosyada uzman görüşünden ayrılmayı gerekli kılan bir olgu ve delil bulunmamaktadır. Bu durumda, annenin velayet görevini yerine getirmediği, velayetin kaldırılması koşullarının oluştuğu, davacı babanın da velayet görevini üstlenmesine engel bir durumunun bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ve velayetin davacı babaya verilmesi yerine, davanın reddi ile annenin çocuk üzerindeki velayetinin kaldırılmasına çocuk için vasi atanması için ihbarda bulunmasına karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

(4721 S. K. m. 337, 348)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir. (TMK m. 337/1) Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa hakim çocuğun menfaatine göre vasi atar veya velayeti babaya verir. (TMK m. 337/2) Toplanan delillerden; davacı ile davalının evlilik dışı ilişkilerinden 09.11.2007 tarihinde … isimli müşterek çocuklarının dünyaya geldiği, baba ile soybağının “tanıma” yoluyla kurulduğu, tarafların bir müddet birlikte yaşadıkları, daha sonra davalının müşterek çocuğu bırakarak ortak haneyi terk ettiği, bir daha çocuğu arayıp sormadığı, babanın evlenip…da yaşadığı, çocuğun babaanne yanında kaldığı, ancak babanın çocukla devamlı ilgilendiği, yargılama sürecinde de çocuğu yanma aldığı, çocuğun baba ile birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece görüşüne başvurulan uzman da, çocuğun velayetinin babaya verilmesinin uygun olacağını bildirmiştir. Dosyada uzman görüşünden ayrılmayı gerekli kılan bir olgu ve delil bulunmamaktadır. Bu durumda, annenin velayet görevini yerine getirmediği, velayetin kaldırılması koşullarının (TMK m. 348) oluştuğu, davacı babanın da velayet görevini üstlenmesine engel bir durumunun bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ve velayetin davacı babaya verilmesi (TMK. m. 337/2) yerine, davanın reddi ile annenin çocuk üzerindeki velayetinin kaldırılmasına çocuk için vasi atanması için ihbarda bulunmasına karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.